Tehir-i icra veya icranın geri bırakılması kurumu, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (1) 33.maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre; ilam veya ilam niteliğindeki belgelere dayanılarak yapılan icra takiplerinde takibe konu ilk derece mahkemesi kararını istinaf veya temyiz eden borçlu, ödeme emrinin kendisine tebliğini takip eden süre içerisinde belirli bir teminat göstererek üst mahkemeden alacağı karar ile icra işleminin üst derece mahkemesindeki dosya sonuçlanana kadar durdurulması anlamına gelir. Zira, salt ilk derece mahkemesi kararının istinaf veya temyiz edilmesi icranın durdurulması sonucunu doğurmaz. Bunun için ayrıca bir talep gerekir.

İcranın geri bırakılması, kanunda da belirtildiği üzere, ilamlı takiplerde söz konusu olacaktır. O halde ilam ve ilam niteliğindeki belgelere değinmekte fayda vardır. Şöyle ki;  İlam, mahkeme tarafından verilen kararın taraflara verilen, imzalı ve mühürlü nüshasıdır. Mahkeme tarafından verilmemiş olmasına rağmen, icra hukukunda ilam gibi sonuç doğuran belgelere ise ilam niteliğinde belgeler denir. İlam niteliğindeki belgelere örnek olarak; mahkeme huzurunda yapılan sulhlar, kabuller ve para borcu ikrarını havi re’sen tanzim edilen noter senetleri, istinaf ve temyiz kefaletnameleri ile icra dairesindeki kefaletler örnek verilebilir.

İCRANIN GERİ BIRAKILMASININ ŞARTLARI NELERDİR?

-İlama konu dava dosyası için bir üst derece mahkemesine başvurulurken, mutlaka icranın geri bırakılması yani tehir-i icra talebi ile başvuru yapılmalıdır. Zira talep olmaksızın, icranın geri bırakılması kurumu uygulanamayacaktır.

-İtfa veya imha iddiası yetkili mercilerce re’sen yapılmış veya usulüne göre tasdik edilmiş yahut icra dairesinde veya icra mahkemesinde veya mahkeme önünde ikrar olunmuş senetle belgelenmesi gerekmektedir. (İİK m.33)

İCRANIN GERİ BIRAKILMASI TALEBİ İÇİN GEREKEN TEMİNAT MİKTARI NEDİR?

Teminatın bedeli; dosya borcunun toplam bedelinin üzerine yaklaşık üç aylık faizi de eklenerek hesaplanan meblağdır. Bu miktarın dosyaya teminat olarak sunulması halinde tehir-i icra talebinde bulunmak mümkündür. Teminat, nakit olarak yatırılabileceği gibi banka teminat mektubu veya nakde çevrilebilecek gayrimenkul (üzerinde6 haciz olmamak kaydıyla) gösterilerek de yapılabilir.

İCRANIN GERİ BIRAKILMASI SÜRECİ NASILDIR?

İcranın geri bırakılması, ilamlı takibin borçluya tebliğ edilmesi ile başlayan bir prosedürdür. Tebliğden sonra, ilk olarak borçlu tarafından icraya konu dava dosyasının tehir-i icra talepli olarak istinaf veya temyiz edildiğine dair ilk derece mahkemesinden bir “derkenar” alınır.

İcra dosyası kapsamında yapılan talebin ardından icranın geri bırakılması kararı alınabilmesi adına dosyaya teminat sunulmalıdır. Borçlu tarafından sunulan bu teminatın hakim tarafından uygun görülmesi halinde; borçlu, icra müdürlüğüne başvurur. Borçlu tarafından icranın geri bırakılması kararının Bölge Adliye Mahkemesi veya Yargıtay’dan getirilmesi için altmış günlük mehil vesikası alınır. Mehil vesikası, icranın geri bırakılması kararını getirmek üzere alınan süreyi gösteren belge anlamına gelir.  Mehil vesikasının alınması ile icranın geri bırakılması talebine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi yahut Yargıtay’ca karar verilene kadar icra dosyası duracaktır. Bir başka ifade ile, ilk derece mahkemesinin kararı üst mahkeme tarafından incelenirken, alacaklı tarafından borcu tahsile yönelik herhangi bir işleme girişilemeyecektir. Borçlu, 60 gün içinde kararı getiremez ise icra dairesine başvurarak 30 günlük ek süre talep edebilir. 30 günlük bu süre kesin olup, tekrar uzatılması mümkün değildir. Kesin olan bu süre içerisinde borçlu tehir-i icra kararını getiremezse, alacaklı yatırılan teminat bedelini icra dairesinden talep edebilir.

İCRANIN GERİ BIRAKILMASI KARARI VERİLİRSE NE OLUR?

Bölge Adliye Mahkemesi veya Yargıtay tarafından icranın geri bırakılması kararına hükmedilmesi neticesinde dosya borçlusunun aslında borcu olmadığı anlaşılmış olup icra dosyası tamamen durur. Bunun sonucu olarak, borçlu icra dairesine yatırdığı teminat bedelinin tamamını daireden geri alabilir.

İCRANIN GERİ BIRAKILMASI (TEHİR-İ İCRA) TALEBİNİN REDDEDİLMESİ HALİNDE NE OLUR?

İlk derece mahkemesi kararının Bölge Adliye Mahkemesi ya da Yargıtay tarafından onanması halinde ise tehir-i icra talebi reddedilen borçlu, borcunu icra dairesine ödemek durumunda kalacaktır; aksi durumda malları haczedilerek satış bedelinden alacaklının alacağı ödenir. Ayrıca borçlu tarafından icra dosyasına yatırılan teminat bedeli de alacaklı tarafından tahsil edilebilir hale gelecektir. Konuya ilişkin İcra ve İflas Kanunu madde 36/6 hükmü şu şekildedir: “Bölge adliye mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmesi veya Yargıtayca hükmün onanması hâlinde alacaklının istemi üzerine başkaca işleme gerek kalmaksızın teminata konu olan para alacaklıya ödenir. Mal ve haklar ise, malın türüne göre icra dairesince paraya çevrilir. İlâm alacaklısının teminat üzerinde rüçhan hakkı vardır.”

TEHİR-İ İCRA TALEBİNİN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİNCE ESASTAN REDDEDİLMESİ VE DOSYANIN YARGITAY’A TAŞINMASI HALİNDE ALACAKLI TARAF YARGITAY HÜKMÜNÜ DE BEKLEMEK ZORUNDA MIDIR?

İlk derece mahkemesi tarafından verilen kararın istinaf mahkemesi olan Bölge Adliye Mahkemesi tarafından onanması, bir başka deyişle tehir-i icra talebinin reddedilmesi halinde dosyanın temyiz sınırın aştığı gerekçesiyle dosyanın borçlu tarafından tehir-i icra talepli olarak Yargıtay’a taşınması sonucunda icra dairesinden tekrar mehil vesikası istenebilir. Başka bir ifadeyle, dosyanın tehir-i icra talepli olarak tekrardan Yargıtay’da görülmesi halinde Yargıtay’daki kararın da beklenmesi gerekmektedir.

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2019/12672 E., 2019/17345 K. ve 02.12.2019 tarihli ilamı şu şekildedir: “…Bu durumda, ilk derece mahkemesi tarafından verilen karara karşı istinaf başvurusunda bulunulması sırasında tehiri icra talep edilmesi ve icra müdürlüğüne başvurularak gerekli teminatın yatırılması halinde icra müdürlüğünce Bölge Adliye Mahkemesinden tehiri icra kararı getirmek için süre (mehil vesikası) verilmesinin gerektiği, ayrıca Bölge Adliye Mahkemesi tarafından takibe dayanak ilk derece mahkemesi kararına yönelik istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi durumunda, işbu karara karşı temyiz yolunun açık olması ve tehiri icra talepli temyiz dilekçesi verilmesi halinde de icra müdürlüğünce Yargıtay’dan tehiri icra kararı getirmek için süre (mehil vesikası) verilmesi gerekmekte olup … Bölge Adliye Mahkemesi…. Hukuk Dairesi ile … Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk  Dairesinin kesin kararları arasındaki uyuşmazlığın bu şekilde giderilmesine karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle; “Bölge Adliye Mahkemesi tarafından takibe dayanak ilk derece mahkemesi kararına yönelik istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi durumunda, işbu karara karşı temyiz yolunun açık olması ve tehiri icra talepli temyiz dilekçesi verilmesi halinde icra müdürlüğünce Yargıtay’dan tehiri icra kararı getirmek için süre (mehil vesikası) verilmesi gerektiği” nin kabulüyle … Bölge Adliye Mahkemes …. Hukuk Dairesi ile … Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin kesin kararları arasındaki uyuşmazlığın bu şekilde giderilmesine, oybirliği ile kesin olarak 02/12/2019 tarihinde karar verildi.”(2)

Uygulamada sıkça başvurulan tehir-i icra sürecine ilişkin detaylı bilgi ve hukuki destek almak için bizimle irtibata geçebilirsiniz.